Yeni Jeopolitik & Hint-Pasifik
Savunma Sanayii

Yeni Jeopolitik & Hint-Pasifik

“Fili görmek”, 19. yüzyılda popüler olan bir deyimdir. Eski bir Hint hikâyesine göre, bir grup kör adam hayatlarında ilk defa bir fil ile karşılaşır. Her biri dokundukları parçasına ve önceki tecrübesine göre fili farklı bir şeye benzetir. Bu örnek, bugünün belirsizlikler dünyasını nasıl gördüğümüze de tasvir edilebilir. Her birimiz kendi bilgimiz ve tecrübelerimize göre anlamaya çalışıyoruz ama çoğumuz filin bir parçasını yorumlasak da bunun fil olduğunu söyleyemiyor yani gerçeğin etrafında dönüp duruyoruz. Avrupa’nın en iyi Fil tanımlayıcısı Napolyon Bonapart idi. Coğrafyayı çok güzel anlamış, doğru bir savaş stratejisi ile birliklerini çok uzaklara gönderebilmişti. Stratejinin unsurları olan yöntemler, vasıtalar ve sonuçlar ile ilgili büyük kararlar almıştı. Mustafa Kemal Atatürk ile bu dâhilere ait yetenek, aynı zamanda sanat hâline geldi. Jeopolitiği doğru okumak ve buna uygun stratejiler geliştirmek, bilimsel bir yetenek olmak kadar aynı zamanda sanattır. Bu yüzden, geleneksel savaşlardan gri bölge taktiklerine kadar pek çok savaş yöntemi ortaya çıktı. Fili görmek, tarih ve coğrafya bilgisi, çok disiplinli bakış ve parçaları bir araya getirebilme kabiliyeti ister. Bu aslında tam da istihbarat analizcisinin işine benzer; binlerce legonun içinden doğruları seçip, büyük resmi ortaya koymak ve içinden fili görmek…

Makalenin devamını okumak için tıklayınız.

Leave feedback about this