Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Temel Kotil, imalat ve tasarımıyla milli muharip uçak KAAN’ın uçmaya hazır olduğunu belirtti. Kotil, “Kuş yuvadan uçacak mı, uçmaya çok yakın. Şu anda 2 tane daha yapıyoruz. Bir anlamda uçan kale, etrafındaki uçaklarla konuşarak uçuyor” dedi.
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini “KAAN” olarak açıkladığı Türkiye’nin 5. Nesil savaş uçağı, Türk
havacılığına yeni bir boyut getirecek.
KAAN ile Türkiye, bu seviyede uçak üretebilen 5 ülkeden biri
olacak.
KAAN, insansız hava araçları, havadan ihbar, kontrol gibi
platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilecek.
KAAN ile Türkiye seviye atlayacak
Yeni nesil silahlarla havadan havaya muharebe, süpersonik
hızda dahili silah yuvalarından hassas vuruş gerçekleştirebilecek KAAN, yapay
zeka ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü sağlayacak.
KAAN programı kapsamında Yıldırım Test Tesisi, Radar Kesit
Alanı Test Tesisi, Rüzgar Tüneli Tesisi gibi dünyanın sayılı büyüklükteki test
merkezlerinin ülkeye kazandırılması sağlanıyor.
Bu sayede test verilerinin işleme kabiliyetlerinin
artırılmasının da önü açılmış olacak.
Geri sayıma geçildi
Ve Türkiye, KAAN için geri sayıma geçti…
Paris Airshow’a katılan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel
Müdürü Temel Kotil, basın mensuplarının “KAAN” ile ilgili sorularını yanıtladı.
KAAN’ın uçabilecek durumda olduğunu dile getiren Kotil, şöyle devam etti:
İmalat, tasarım olarak her şeyi tam yaptık. HÜRJET kadar üzerinde test yapmadık. Milli muharipte iniş takımı, uçuş bilgisayarı gibi birkaç komponent henüz uçuşa elverişli değil, bunların yıl sonuna kadar uçuşa elverişli olmasını bekliyoruz yoksa milli muharip uçak uçuşa hazır, zor tutuyoruz. 2028’de, Blok-10 denilen ilk aşamada, F16’nın üstünde F35’in altında 20 uçağı Hava Kuvvetlerine teslim ediyoruz. 2030’da 5. nesil seviyesine gelecek. Kuş yuvadan uçacak mı, uçmaya çok yakın. Şu anda 2 tane daha yapıyoruz. Bir anlamda uçan kale, etrafındaki uçaklarla konuşarak uçuyor. Biz kaça satarız ayrı bir konu ama bu uçaklar kabaca 100 milyon dolar.
Hedef, 1 milyar dolarlık ihracat
Uçak yapısalı temin eden firmaların “cenneti
yaşadığını” belirten Kotil, salgının ardından normalleşmeyle birlikte
yolcu uçağı talebinin çok olması dolayısıyla uçak yapısallarının
yetiştirilemediğini, firmaların ekstra işler aldıklarını ifade etti.
KAAN’ı neden fuara getirmedikleri yönündeki soruya Kotil,
“KAAN’ın kendisini getirmek isteriz, artık mock-up’ını taşımayız. İlk kez
burada tanıtmıştık.” yanıtını verdi.
Geniş bir ürün yelpazesi oluşturduktan sonra ihracata
yoğunlaştıklarını dile getiren Kotil, “Yılbaşında bu yana askeri
sistemlerde 600 milyon dolarlık imza attık. İhracatta zirve yapmak istiyoruz.
Yıllık en az 1 milyar dolar ihracat rakamı hedefliyoruz.” dedi.
Sivil havacılığa girme konusunda bir aceleleri olmadığını
aktaran Kotil, devam eden projeler dolayısıyla önemli bir yoğunluk
yaşadıklarını söyledi.
ATAK-2
TUSAŞ olarak fuarda bu yıl daha büyük bir alanları olduğunu
aktaran Kotil, yoğun toplantı trafiği yürüttüklerini, özellikle Afrika
ülkelerinden birçok askeri ve sivil yönetici ile bir araya geldikleri ifade
etti.
Koronavirüs salgını sonrasında havacılık sektöründe ciddi
bir hareketlilik yaşandığına işaret eden Kotil, global üreticiler Airbus ve
Boeing’in “ne kadar yaparsan alırım” yaklaşımında olduklarını
vurguladı.
Ağır sınıf taarruz helikopteri ATAK-2’ye ilişkin değerlendirmelerde
bulunan Kotil, 1200 kilogram faydalı yük kapasitesi dolayısıyla daha fazla
elektronik harp donanımı kullanabileceklerini, ATAK helikopteri 8 kilometreden
hedefe angaje olabilirken ATAK-2’de bu mesafenin 20 kilometreye çıkacağını
belirtti.
Kotil, “Rusların ve ABD’lilerin yaptığını
tekrarlamıyoruz. İnşallah bundan yüzlerce satacağız. Taşıma kapasitesi yüksek,
motoru güçlü, atak bir helikopter. Uçuyor şu anda, teslimat 2025’te.”
dedi.
Yerli motorlar ortaya çıkıyor
Fuarda ilk kez sergiledikleri “GÖKBEY helikopterinin
ağabeyi” olarak da nitelendirilen 11 ton ağırlığındaki T925 ağır sınıf
genel maksat helikopterinin bir yıl sonra uçacağını dile getiren Kotil, genel
maksat helikopterinin askeri ve sivil kullanım alanları dolayısıyla taarruz
helikopterinden daha geniş bir pazara hitap ettiğini, 100’le ifade edilen satış
sayısının da 500’lere çıktığını kaydetti.
Ukrayna’dan temin edilen motorlar dışında yurt dışı
kısıtlamaya konu olabilecek bir ekipman bulunmadığını vurgulayan Kotil,
Türkiye’de de yerli motorların ortaya çıkmaya başladığını söyledi.
Leave feedback about this
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.