“Dünyayı Görmenin Farklı Bir Yolu”
Sanat, insanlığın varoluşundan beri yaşamın her alanında önemli bir rol oynamaktadır ve tarih boyunca sanatçılar duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini ifade etmek için farklı sanat formlarını kullanmışlardır. Sanatın bu ifade gücü insanların tarihsel, toplumsal ve kültürel bağlamlarında derin etkiler yaratmıştır. Sanat bir dönemin yaşam tarzını, inançlarını ve kültürel değerlerini yansıtırken, ilgili çağın düşünsel ve estetik anlayışını da gösterir. Bu toplumsal açıdan insanları bir araya getiren, duygularımızı paylaşmamızı sağlayan ve ortak bir dil oluşturan bir pratiktir. Bununla birlikte, var olan estetik uzlaşıya yer yer karşı da çıkarak isyankar ve özgürleştirici bir yeni ifade dilini de ortaya koyar. Her bir sanatçı, dünyayı görmenin farklı bir yolunu bizlere anımsatır. Sözü Aida Mahmudova’ya getirmek istiyorum. Central Saint Martins’te sanat eğitimi alan sanatçı, bugüne kadar Belçika, Londra, Roma, New York, Moskova, Tiflis ve Bakü gibi şehirleri kapsayacak biçimde uluslararası alanda kişisel sergiler gerçekleştirdi ve grup sergilerine katıldı. Mahmudova, ayrıca 55. ve 56. Venedik Bienali’nde de yer aldı.
Aida Mahmudova, sanatsal ifade arayışında malzemelerin özüne dalarak, somutluklarıyla inşa ettiği figüratif, yarı soyut ve soyut formlar aracılığıyla dünyanın dilini deşifre etmeye çabalıyor. Benzer biçimde varoluşun doğası üzerine kafa yoran bir filozof gibi çalışmalarına derin bir merakla, içindeki muammaları çözmeye yönelik yakıcı bir arzuyla yaklaşıyor.
Maddi dünya, bilgi edinmek için sadece okumamız ve gözlemlememiz gereken büyük bir kitap gibiyse, Mahmudova bu fikri tüm kalbiyle benimsiyor ve uyguluyor. Onun çalışmaları bu olağanüstü kitaptaki bölümler gibi her bir vuruş ve katman onun keşfinin yeni bir yönünü ortaya çıkarıyor.
Mahmudova’nın çalışmaları, doğanın yüce güzelliğini yakalamaya çalışan şiiri yansıtıyor. Wordsworth’un sakin duygu hatıraları gibi sanatçının eserleri de dingin bir tefekkürü çağrıştırıyor ve izleyicileri kompozisyonlarının derinliklerinde kendilerini kaybetmeye davet ediyor.
Sanatçı asla salt temsille yetinmiyor, yüzeyin ötesindeki gerçekleri arıyor. Mahmudova, malzeme ve araçların ifade potansiyeliyle ilgileniyor. Onun ısı, ışık, renk ve maddeyle yaptığı deneyler aracılığıyla, tek bir çalışmanın sınırlarını aşan çok katmanlı bir anlatı yaratarak izleyicileri çalışmalarıyla içgüdüsel bir düzeyde ilişki kurmaya davet ediyor.
Bu doğrultuda, Mahmudova’nın çalışmaları yenilikçi malzemeler ve içerik sunarak avangart düşünceyi somutlaştırıyor. Sanatçı, derin ifadeler yaratmak için birçok malzeme kullanıyor. Bunları biçim ve işlev sınırlarını zorlayacak şekilde manipüle ediyor ve nihayetinde sanat ile yaşam arasındaki ayrımı bulanıklaştırıyor.
Malzemeleri ve potansiyellerini durmaksızın araştıran sanatçı, görsel olarak çarpıcı, duygusal ve entelektüel olarak canlandırıcı resimler üretiyor. Mahmudova’nın çalışmaları bizi sanata dair önyargılarımızı yeniden değerlendirmeye zorluyor ve dünyayı gerçek bir vizyonerin merceğinden yeniden algılamaya çağırıyor.
*Fırat Arapoğlu, “Bir Rüya Açılır” sergi metni.
Aida Mahmudova Hakkında:
Mahmudova Azerbaycanlı bir sanatçı ve genç sanatçılara yerel ve uluslararası destek sunan YARAT Çağdaş Sanat Merkezi’nin kurucusudur. 2011 yılında Bakü’de açılan YARAT, genç sanatçıların öncülük ettiği program ve etkinliklerle şehir genelinde üç sergi alanı işletiyor. Central Saint Martin Sanat ve Tasarım Koleji’nden Güzel Sanatlar alanında lisans derecesine sahiptir ve çalışmaları uluslararası alanda sergilenmekte ve çeşitli teknikler ve medyalar kullanmaktadır.
Leave feedback about this
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.